Başucu Kitabı Puslu Kıtalar Atlası?
https://parttimegamersite.wordpress.com/2017/12/21/basucu-kitabi-puslu-kitalar-a... ( )

İhsan Oktay Anar daha önce okumadığım bir yazar olduğu ve yazarın tarzı hakkında hiçbir bilgim olmadığı için kitaplarını okumaya çekiniyordum.Yazarın ilk kitabı olması ve en beğenilen kitabı olması sebebiyle Puslu Kıtalar Atlası'nı okumaya karar verdim.Kitabın tanıtımından bazı tahminler üretmiştim ama bunların hiçbiri tutmadı konu beklediğimden çok fazla farklı çıktı bu da kitaptan büyük zevk almamı sağladı.Kitabın açılış cümlesinde Osmanlıca kelimelerin ağırlıkta olmasına rağmen kitabın ilerleyen bölümlerinde Osmanlıca kelimelerin dengeli dağılmasıyla kitaba gerçekçilik katmış,güzel olmuş.Konu işleyiş tarzını da sevdim,ilk başta daldan dala atlar gibi gitmesine rağmen finalde yazar konuyu iyi bir şekilde bağlıyor.İnş. diğer kitaplarda kalite düşüklüğü yoktur. ( )

Böyle düş kurmayı istedim....
Zor bir dille yazılmış ama okuyanı sürükleyen bir düşler alemi..
( )

Bir ilk kitap,Türkçe edebiyatta yeni ve pırıltılı bir yazar...Yeniçeriler kapıyı zorlarken düşler üstüne düşünlere dalan Uzun İhsan efendi ,kapı kırıldığında klasik ama hep yen kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir. Dünya bir düştür. Evet,dünya... Ah! Evet,dünya bir masaldır. Geçmiş üzerine,dünya hali üzerine,düşler ve puslu kıtalar üzerine bir roman. Hulki Aktunç'un önsözüyle...

Türkçe'de, son zamanlarda, iç içe hikayeler tarzındaki kitaplar çoğalmaya başladı. Faruk Duman'ın İncir Tarihi'de benzer bir iç içe geçmiş hikayeler zinciriydi. Ben bu tarzı seviyorum ama herkes beyenmeyebilir. İlk hatırladığım öreneği Orhan Pamuk'un Kara Kitabı ama tabiki başkada vardır. Türkiye'de hikaye kitaplarının satmaması bu tür bir eğilim mi yarattı bilemiyorum. Diğer yandan Eco'nun Baudolino'su da böyleydi ama çok daha derinlikliydi.

Öte yandan gerçeklik sanrısı üzerine yazmak belkide 1990'lardan beri dünyaya hakim olan neo-liberalizmin yarattığı hayal dünyasına karşı gerçeklik arayışının bir ürünü galiba . Sonuçta Matrix'de, Sophie'nin düyası da ve hatta Inception'da aynı tema üzerineydi.

Bu kitapta tanıdık ama bilmediğimiz Osmanlı çekici geliyor ama yukarıda belirttiğim gibi ne tarz ne de genel kurgu yeni değil. Son yıllarda Osmanlı'ya duyulan merakın ki haklı ve doğal olduğunu kabul ediyorum böyle masalsı yazınları hem tetiklediğini hemde onlara olan talebi arttırdığını söyleyebiliriz.

Peki beğenmedim mi? Hayır beğendim tabi çünkü bende bu yazdıklarımım dışında değilim ve dolayısyla beğenilerim de bu dünyada şekilleniyor. Diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum ama eğer birbirinin benzeri temalar ve kurgular varsa bırakırım. Tavsiye edermiyim, evet ama dikkatlice. ( )